
Enerji Yatırımlarında Kamulaştırma Sorunu
Enerji piyasasının serbestleşmeye başladığı 2001 yılından sonra pek çok enerji yatırımcısı yatırım tutarı içerisinde kamulaştırma maliyetlerinin ve süresinin ciddi bir yer edineceğini düşünmüyordu. Ancak aradan geçen süre içerisinde kamulaştırma bedellerinin tahmin edilen bedelin yaklaşık iki hatta üç katından fazla çıkması ve kamulaştırma sürecin çok uzun sürmesi nedeniyle tüm yatırımcılar kamulaştırmaya ayrı bir önem vermek durumunda kalmışlardır.
Enerji yatırımlarında kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesine esas teşkil eden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve enerji yatırımcısına yol gösterici noktada bulunan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu bulunmaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Amaç yan başlıklı 1.maddesinde “Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, … usul ve yöntemlerini düzenler. Özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılacak kamulaştırmalarda da, bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü ile kamulaştırma iş ve işlemlerin 2942 sayılı Kanun çerçevesinde yürütüleceği belirlenmiştir.
Aynı şekilde 6446 sayılı Kanunu’nun 19. Maddesinin birinci fıkrasında “Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde Kurul tarafından kamu yararı kararı verilir. Söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dâhilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır. Bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderler kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir.” denilerek üretim ve dağıtım faaliyetinde bulunan önlisasn veya lisans sahibi tüzel kişinin enerji yatırımı için öncelikle proje sahası içerisinde kalan taşınmaz malların kamalaştırılması amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (Kurum) başvuruda bulunulması gerektiği ve Kurum tarafından uygun görülmesi halinde Kurul tarafından kamu yararı kararının verileceği hüküm altına alınmıştır.
Kurul tarafından, ilgili enerji yatırım projesi sahası içerisinde yer alan taşınmaz mallarla ilgili olarak kamulaştırma kararı verilmesinden sonra tüm kamulaştırma işlemleri 2942 sayılı Kanununa uygun olarak önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yürütülmektedir. 6446 sayılı Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarih olan 30/03/2013 tarihinden önce üretim ve dağıtım tüm kamulaştırma işlemleri Kurum tarafından yürütülmekteydi. Kamulaştırma işlemlerinin bu şekilde Kurum tarafından yürütüldüğü dönemde kamulaştırma işlemlerinin dava aşamaları dahil olmak üzere sonuçlanması çok daha kısa bir süre sürmekteydi. Hukuk usulünde hakim olan genel prensibe göre, davaların usul ekonomisine uygun olarak hızlı ve daha az maliyetle çözümlenmesi önemlidir. Ülkemiz yatırımcılarının hemen hemen tamamının bürokrasiden şikayetleri düşünüldüğünde, sadece Kurum tarafından yürütülen kamulaştırma işlemlerine ek olarak 6446 sayılı kanun ile Maliye Bakanlığı’nın dahil edilmesi pratik hiçbir olumlu netice vermemiş dahası bürokrasi ile zaman ve maddiyat kaybına neden olmaktan öte hiçbir anlam ifade etmemiştir. Bununla beraber 6446 sayılı yasanın Geçici 16. Maddesinde ki düzenleme ile hiç olmazsa kanun yürürlüğe girdiği tarih olan 30/03/2013 tarihinden önce alınmış olan kamulaştırma kararlarına ilişkin işlemlerin Kurum tarafından yürütülmeye devam edileceği belirlenerek yatırımcı lehine bir düzenleme yapılmış olmasını da olumlu karşılamaktayız.
Kamulaştırma talep eden önlisans ve lisans sahibi tüzel kişi kamulaştırmanın gerektirdiği tüm giderleri ödemekle mükelleftir. Kamulaştırma giderleri içerisinde; kamulaştırma bedelleri, yargılama harç ve giderleri, vekalet ücret masrafları v.s. diğer tüm giderler bulunmaktadır.
Bilindiği üzere gerek mülga 4628 sayılı kanuna ve gerekse de yürürlükte olan 6446 sayılı kanuna göre enerji yatırımında bulunmak isteyen üretim şirketi Kurumdan önlisans ve/veya lisans almak zorundadır. Önlisans ve lisanslar en çok 49 yıllığına verilmektedir. Yatırımcı için enerni üretim projesinin bir an önce devreye alınması lisans süresi ve elde edilecek gelir açısından önem arz etmekte dahası ülkemiz enerji arz güvenliği düşünüldüğünde enerji yatırımlarının devreye alınması ülkemiz enerji strateji belgesinde de kritik bir yere sahiptir.
Bu nedenlerden dolayı elektrik üretim önlisans ve/veya lisans sahibi şirketler 2942 sayılı Kanunun 27. Maddesinde düzenlenen “Acele El Koyma” yoluyla kamulaştırma yapılmasını tercih ederek bu amaçla Kuruma başvuruda bulunmaktadırlar. 2942 sayılı Kanunun 27. Maddesinde “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 11 ve 12 nci madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına milli bir bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir” denilmiştir.
Kanun, acele el koyma yoluyla yapılan kamulaştırma işleminin olağanüstü bir kamulaştırma yolu olduğunu ve istisnai olarak başvurulması gerektiğini bildirmiştir. Bununla beraber az yukarıda da izah ettiğimiz üzere ülkemiz enerji strateji belgesinde arz güvenliğinin sağlanması amacıyla enerji projelerinin bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla Kurum tarafından alınan kamu yararı kararı Maliye Bakanlığı’na gönderilmekte ve Bakanlık tarafından Bakanlar Kuruluna başvurularak acele el koyma kararının alınması talep edilmektedir. Bakanlar Kurulu tarafından ise talebe uygun olarak enerji üretim proje sahası içerisinde kalan tüm taşınmaz mallara ilişkin olarak 2942 sayılı kanunun 27. Maddesinin uygulanmasına karar verilmektedir.
Uygulamada Kurum talebi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından verilen 27. Madde uygulanmasına dair verilen kararlar aleyhine dava açıldığı görülmektedir. Açılan davalarda Danıştay 6. Dairesi ‘acele kamulaştırma’ karanının ‘milli müdafaa' gibi özel durumlar için uygulandığı, karar alınırken acelelik durumunun somut olarak ortaya konulması gerektiğini, "acelelik halinin somut olarak belirlenmediği, genel çerçevesinin çizilmediği, mülkiyet hakkının kullanılması konusunda belirsizlik yaratıldığı, mülkiyet hakkı ile sınırlandırılması arasındaki dengenin neden gösterilmeyerek bozulduğu" gibi gerekçelerle verilen 27. Madde uygulanması kararını iptal ettiği görülmektedir. Ancak Danıştay tarafından yukarıda ki gerekçelerle verilen iptal kararına katılmamaktayız. Zira 2942 sayılı kanun aceleciliğine Bakanlar Kurulu tarafından karar verilen hallerde 27. Madde uygulamasının yapılmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca Bakanlar Kurulu tarafından verilen karar gerekçelerinde ülkemiz enerji arz güvenliği için bir an önce yatırımların gerçeklemesi adına 27. Madde uygulamasının zorunluluğu olduğu ifade edilmektedir.
Enerji projelerinde kamulaştırma sorununun çok kapsamlı olarak değerlendirilmeye muhtaç olması nedeniyle gelecek yazımızda kamulaştırma davaları ve bu davalarda bedellerin hangi yöntemlerle belirlendiği konuları üzerinde duracağız.